
Bu yazıda Feridüddin Attar’ın (ö. 1221) kaleme aldığı Tezkiretü’l-Evliya başlıklı kitabının on yedinci yüzyıl Türkçe tercümelerinden biri tanıtılmaktadır. Hacı Selim Ağa Kütüphanesi, Hüdai Efendi koleksiyonunda bulunan bu metinde tercüman Ebu Turab Nahşebi’nin (ö. 859) biyografisini çevirdikten hemen sonra Ebu Turab’ın tecrübesini kendisinin de yaşadığını iddia eder. Bu metinde kullanılan dil ve mezkur anlatı iki anlamda önemli hâle gelir: Birincisi, tercümenin yapıldığı bağlama dayanarak tercümanın metnin türünü değiştirmesi; ikincisi ise tercümanın kendisini doğrudan metnin içine sokarak, yani o ufak pasajın geçtiği kısmı bir nevi ego-document’e dönüştürerek, kendisini metinde anlatılan tasavvufi dünyanın bir parçası kılmasıdır.