
Ütopik türün bakış açısına dayanan bu makale, Herland’ı üç perspektiften incelemektedir: toplumsal yapı, cinsiyet bilinci ve ekolojik çevre. Makale, sosyal kurumlar açısından Gilman'ın Herland’ı sosyal Darwinizm eleştirisinde bulunmak icin kullandığını, cinsiyet bilinci açısındansa bağımsız bir kadının ideal özelliklerini karakterlerin ikililiklerini çizerek tasarladığını ileri sürer. Son olarak, ekolojik çevre açısından Gilman kadınları bilinçli olarak Toprak Ana ile ilişkilendirerek endüstriyel ataerkil gerçeklik modelini ve çevreyi koruma sorununun eleştirisini tamamlamış olur. Bununla birlikte, Herland’ın da bazı kısıtlılıkları vardır. Bazı yönlerden, saf Aryan soydan gelme kadınların karakterizasyonu Gilman’ın etnomerkezci eğilimlerini yansıtmaktadır. Gilman soy ıslahı ve feminizmi birleştirir, yazarın üstün ırk algısı ise dönemin belirli tarihsel koşullarının etkileşiminden doğar. Her halükarda, feminist bir ütopya romanı olarak, Herland'ın toplumsal gerçeklik eleştirisi derin, ideal toplum incelemesi ise yapıcıdır.