
Bu çalışma, Virginia Woolf’un ilk eserleri olan “The Mark on the Wall” ve “Kew Gardens” ile Hogarth Yayın Evi’nin yayınlarında salyangozun sembolik önemini incelemektedir. Woolf’un salyangoz tasviri, hızlı ve her şeyi sıradanlaştıran modern varoluş biçimleri arasında yavaş düşünme felsefesini somutlaştırır. Derin düşünme ve dikkatli gözlem hâlini simgeleyen salyangoz, okuyucuları Woolf’un Modernist metinlerine özellikle yavaş bir yaklaşım sergilemeye davet etmekle birlikte günlük yaşamın ayrıntılarına ve varoluş anlarına dikkat etmeye teşvik etmektedir. Woolf’un edebiyatla daha yavaş ve daha derin bir etkileşimi savunan görevinin edebi analizi ve Hogarth Yayın Evi’ndeki dizgi sürecinin incelenmesi yoluyla bu çalışma hem Woolf’un Modernist metinlerinde hem de Hogarth Yayın Evi’nin arkasındaki itici güçte yavaşlığın bir sembolü olarak salyangozun önemini vurgulamaktadır.