
Bu çalışmada 2023 yılında gösterime giren Kar ve Ayı filmi üzerinden iklim değişikliği/ekolojik kriz bağlamında insanların doğaya yapmaya hak gördükleri şeyler ve ataerkil toplumsal düzen bağlamında kadınların ikincilleştirilmeleri karşısında, doğanın ve kadının eşzamanlı özgürleşmesi konusu incelenmiştir. Filmin ana kahramanı Aslı Hemşire’nin diğer önemli kahramanlar Doğa, Samet ve Kasap Hasan ile arasında geçen olaylar çerçevesinde doğa-insan, kadın-erkek ikilikleri ve bu ikiliklerin yarattığı toplumsal ve ekolojik sorunlar filme hâkim olan ekofeminist paradigma üzerinden değerlendirilmiştir. Bu çerçevede Aslı Hemşire’nin; babası, Samet, Kasap Hasan ve jandarma komutanı gibi farklı erkek tiplemeleri üzerinden ataerkil-patriyarkal toplumsal sistemin kendisine dayattığı toplumsal cinsiyet kalıpları ile nasıl mücadele ettiği ve yine kendisine yönelen sınır çizme girişimlerini nasıl karşı çitleme hareketi ile karşıladığı ortaya konulmuştur. Doğaya insan kaynaklı olarak yönelen saldırılar karşısında, Samet’in doğanın insan dışı canlıları ile dayanışma hâlindeki yönelimi üzerinden ise iklim değişikliğinin yarattığı sorunlar, bunun teorik-tarihsel kaynakları ve bunun filmin ekofeminist bakışı üzerinden nasıl aşıldığı ele alınmıştır. Bu bağlamda filmin; kadınların ve doğanın yaşadığı sorunların kaynağında, Hümanizm ve Kartezyen tasarımın biçimlendirdiği beyaz ussal erkeği tarifleyen Vitruvius erkek insanı anlayışının yattığı ve onun kadın-doğa-doğa ile dayanışma hâlindeki erkeğin dayanışmacı ortaklığıyla aşılabileceği tezini işleyerek Türk sinema tarihine ekofeminist, insan merkezciliği bu bağlamda aşan bir film olarak katıldığı çıkarımı ile çalışma sonuçlandırılmıştır.